Süper Uygulamaların Yükselişi: Web3'ün Yeni Paradigması

Kripto para alanında yeni bir trend ortaya çıkıyor - Fat App (FAPP) konsepti. Bu anlayış, kapsamlı hizmetler sunabilen uygulamaların en büyük değeri biriktireceğini öne sürüyor. Bu, Web 2 döneminin gelişim modeline benziyor; egemen uygulamalar genellikle belirli bir uzmanlık alanında başlar ve egemen konumunu elde ettikten sonra çeşitlendirilmiş ürünler sunarak ağ etkisini kullanır.

Şu anda, kripto alanındaki bazı önde gelen uygulamalar bu eğilimi göstermeye başladı. Hizmet kapsamlarını sürekli olarak genişletiyorlar ve platform içindeki tüm kripto ile ilgili ürünleri sunmaya çalışıyorlar. Bu model yalnızca merkezi borsalar için değil, aynı zamanda tamamen zincir üzerinde çalışan Web 3 ürünleri için de geçerlidir.

Gelir açısından bakıldığında, şu anda en başarılı kripto protokolleri ve uygulamaları merkezi ve merkeziyetsiz projeleri içermektedir. Bu, yeni bir "paradigma kayması" olduğunu göstermektedir: değer biriktiricileri protokol katmanından uygulama katmanına geçmektedir.

Gelecekte, değer mücadelesinde, Web 3'e özgü uygulamalar protokol katmanını aşabilir. Bu dönüşüm, iki yol aracılığıyla gerçekleştirilebilir: uygulama zincirleri (Appchains) ve kapsamlı süper uygulamalar.

Süper uygulamalar, "kripto alanında WeChat" olarak anlaşılabilir. Bu biraz rahatsız edici gelse de, bu vizyonun gerçeğe dönüşme olasılığı oldukça yüksektir. İnternet genellikle uzun kuyruk modelini takip eder: birkaç baskın oyuncu pazarın büyük bir kısmını kapsarken, birçok küçük oyuncu geri kalan payı kapmaya çalışır.

Tarihsel bir bakış açısıyla, mevcut blok zincirini Orta Çağ'daki dinle, uygulamaları ise şehirlerle karşılaştırabiliriz. Zamanla, uygulamalar (özellikle süper uygulamalar veya uygulama zincirleri) daha fazla değer biriktirebilir, bu da Orta Çağ şehirlerinin kilise kontrolünden giderek kurtulma sürecine benzer.

Uygulama zinciri kavramı 2016 yılında ortaya atıldı ve uygulamaların belirli kullanım durumlarını optimize etmek için kendi özel zincirlerine sahip olmalarına olanak tanır. En iyi uygulama zincirlerinin süper uygulamalara dönüşme potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz.

Bazı projeler, birden fazla işlevi birleştiren süper uygulamalar oluşturmayı denemeye başladılar. Örneğin, AAVE sosyal ve finansal bir uygulama oluşturmayı deniyor ve Ribbon gibi projeler de bu yönde ilerliyor.

Başarılı süper uygulamalar genellikle belirli bir tek kullanım senaryosuyla başlar, kritik bir kullanıcı kitlesi oluşturduktan sonra yatay olarak genişler. Kendi ürün cüzdanlarını sunabilirler, kullanıcı deneyimini iyileştirebilirler ve özelleştirilmiş özellikler sağlayabilirler.

Kullanıcı merkezli geliştirme yönteminin yanı sıra, "Trojan Araç Takımı" da potansiyel bir süper uygulama geliştirme stratejisidir. Bu yöntem, geliştirici deneyimini ve gelişmiş işlevleri iyileştirerek uygulamaları çekmektedir.

Sonunda, süper uygulamalar çeşitli blok zincirlerinin bir ambalajı haline gelebilir ve kullanıcılara kesintisiz bir deneyim sunabilir. Bunlar, kullanıcıların çeşitli işlevlere ve hizmetlere erişiminde ana giriş noktası haline gelebilir.

Ancak, uygulamalar ile temel katman arasındaki güç mücadelesi kaçınılmazdır. Uygulamalar, kendi değer elde etme yollarını arayacak ve kullanıcı hizmetleri üzerinde daha fazla kontrol uygulayacaklardır. Bu, uygulamalar için özel olarak tasarlanmış bir blok zincirinin bir uygulama seçeneği haline gelmesine yol açabilir.

Bu trend, daha büyük bir seçim özgürlüğünün daha sık kârlı kararlar alma yeteneği ile ilişkili olduğu için uygulamaların değerinin artmasını teşvik edebilir. Şişkin uygulama kavramı bir hayal değil, oldukça muhtemel bir paradigma değişikliği senaryosudur. Bu süreçte, bazı katılımcılar kombinlenebilirliğin liderleri haline gelebilir.