İnsanlarla temas ettiğinizde, eğer karşı taraf sizi rahatsız ediyorsa, hemen durmalısınız. Anlamalısınız ki, bu süreç geleneksel erdemleri anlatma zamanı değil. Neden rahatsız oldunuz? Ona zamanında geri bildirim vermelisiniz; hangi noktada onu rahatsız ettiğinizi belirtmelisiniz. Bu durumu kabul edemem, kesinlikle net olmalısınız. Eğer net olursanız ve bu kişi sizinle etkileşimde kalmak istiyorsa veya ileride bir şeyler yapmak istiyorsa, o zaman bu durumun ona dokunamayacağını, bu konunun onu rahatsız etmemesi gerektiğini anlayacaktır. Herkesin sınır anlayışı bu şekilde oluşur. 'Oluşmak' kelimesi son derece nötr bir kelimedir. Sonunda 'sadece sabret, sabret' demek yerine, 'sonunda neden böyle yaptın?' demesi çok tehlikeli. Bu yüzden birçok sorunun kendimiz tarafından yaratıldığını anlamalıyız. Sınırlarımızı iyi belirlemeliyiz. Yüksek duygusal zekâdan bahsettiğimizde, bu ne demektir? Yüksek duygusal zekâ, ben mutluyum, bu mutluluğumu başkasına hızlıca hissettirebiliyorum; mutsuz olduğumda da ilk anda ona mutsuz olduğumu belirtebiliyorum. İşte bu duygusal zekâdır. Duygusal zekânın en önemli yönü nedir? Zamanında ifade etmektir, sabretmek değil. Birçok insan başkalarını oyalayarak yüksek duygusal zekâ gösteriyor, buna biz 'aşağılık' diyoruz.