"Çok solgun, tombul, inek bir çocuk"

Güney Afrika'nın güzel bir yeri olan Cape Town'da Andre Cronje benzersiz bir yetiştirilme tarzına sahipti. Geleneksel bir ailede doğan babası doğa bilimleri öğretmeni, annesi ise kütüphaneciydi. Kendisinden beş yaş büyük olan kız kardeşi Tanja, onu hayvanları ve doğayı seven "tatlı küçük bir kardeş" olarak hatırlıyor. Her ne kadar zaman zaman aileye dışarıdan gelen yorumlar Tanja'yı endişelendirse de, bunlar Andre'nin erken yaşamını etkilemiş gibi görünmüyordu.

Ancak Cronje'nin çocukluğuna dair anıları daha acıdır. Bir zamanlar kendisini atletizmle övünen bir okulda zorbalığa uğrayan "çok solgun, tombul, inek bir çocuk" olarak tanımlamıştı. Ancak kendisini dünyadan izole etmenin bir yolunu bu ortamda buldu: programlama. Pascal programlama dilini kullanarak Adam Asmaca gibi küçük oyunlar yazarak programlama dünyasını keşfetmeye başladı. Ancak daha ilk bilgisayar bilimi dersinde, hayatının ilerleyen dönemlerinde karşılaşacağı bir sorunu çoktan keşfetmişti: Kimse ona yetişemiyordu, öğretmeni bile.

Büyümeye giden yol pek kolay gibi görünmüyor ancak her aşama gelecekteki kariyerinin temellerini atıyor.

3 yıllık bilgisayar kursunu yarım yılda tamamladı

Genç Cronje, hukuk diploması almak üzere Stellenbosch Üniversitesi'ne girdiğinde, mahkemede tartışma hayalleriyle doluydu. Ancak çok geçmeden hukuktaki donukluk ve uygulama eksikliği onun ilgisini kaybetmesine neden oldu. Farazi mahkemenin onu heyecanlandıran tek kısmı parkurun çok küçük bir kısmıydı. Bu onun geleceğini yeniden düşünmesine neden oldu.

Tam da hukuk alanında kafası karışmışken, tesadüfi bir fırsat onu programlama dünyasına yönlendirdi. Cronje, başka bir eğitim kurumu olan Bilgisayar Eğitim Enstitüsü'nde bilgisayar bilimi dersi alması gerektiğinde oda arkadaşını gezdirmeye başladı. Yavaş yavaş bilgisayar bilimine ilgi duymaya başladı ve CTI'da ders almaya başladı. Kısa bir süre sonra kararlılıkla bilgisayar bilimleri alanına yöneldi ve üç yıllık kursu altı ayda şaşırtıcı bir hızla tamamlayarak Bilgisayar Eğitim Enstitüsü'nde eğitmen oldu.

Sonraki on yılda telekomünikasyon, büyük veri, mobil güvenlik ve fintech şirketleri dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde yazılım geliştirme ve mühendislik yönetimi görevlerinde çalıştı. Her projede ve her rolde becerilerini ve vizyonunu geliştirmeye devam ediyor.

2017 yılındaki Bitcoin boğa koşusu dikkatini çekti ve blockchain teknolojisine önem vermeye başladı. O zamanlar zaten kıdemli bir yazılım geliştiricisiydi ve dağıtılmış ağlar konusunda zengin bir anlayışa sahipti. Boş zamanlarında GitHub depolarını ve kripto para birimi teknik incelemelerini araştırmaya başladı ve yavaş yavaş blockchain'in arkasındaki merkeziyetsizlik kavramı ve onun getirebileceği sosyal değişiklikler onu cezbetti. Ancak çok geçmeden kripto para birimi alanındaki "token kültürünün", teknoloji ve ürünlerin değerini göz ardı ederken, işlemsel ve finansal unsurlara çok fazla vurgu yaptığını fark etti. Bu durum onu hayal kırıklığına uğrattı ama aynı zamanda daha fazla olasılığı keşfetme kararlılığına da ilham verdi ve gelecekte Yearn Finance'i kurmasının yolunu açtı.

#Şifreleme alanında amca

2017 Bitcoin boğa piyasası sona ererken Andre Cronje'nin hayatı geri dönülemez biçimde değişti. İş ortağı balayında bir süreliğine onu terk ettiğinde Cronje, çeşitli teknik incelemeleri ve GitHub depolarını inceleyerek blockchain teknolojisini kendi başına araştırmaya başladı. Şöyle hatırladı: "Eğer evlenmeseydi ve balayını yapmasaydı, ben hala son beş yıldır yaptığım şeyi yapıyor olabilirdim." Bu şüphesiz ona ifşa olma fırsatı veren bir fırsattı. tamamen yeni bir alana.

Eylül 2020'de Laura Shin'in "Unchained" adlı podcast'inde 2017 sonunun bir dönüm noktası olduğunu hatırladı çünkü "ilk kez yeterli varlık, yeterli protokol ve yeterli araç vardı." LinkedIn profiline bakılırsa Cronje, kripto para birimi alanındaki çoğu kişiden daha yaşlı ve kodlamayı öğrenmeden önce hukuk eğitimi almış. Ancak kodlamaya ilgi duymaya başladıktan sonra bu beceride inanılmaz derecede hızlı bir şekilde ustalaştı ve hızlı bir şekilde iletişim alanında bir iş buldu ve dağıtılmış (merkezi olmayan olmasa da) sistemlere aşina oldu.

Kripto para birimleri dikkatini çekince Crypto Briefing'de kod incelemeleri yapmaya başladı ve sonunda Güney Kore projesinden yönlendirilmiş asiklik grafik (DAG) blockchain olan Fantom adlı ICO tarafından finanse edilen bir projeye katıldı. O zaman bile "gösterge kültürü" onu hayal kırıklığına uğratmıştı. Mart 2019'da YouTube şovu "Oh Hey Matty"de duygularını dile getirdi: "Ürünler yerine tokenlara çok fazla zaman, enerji ve sermaye yatırılıyor. Uzun vadede ürünün tokenlar üzerinde olumsuz etkisi olacaktır. "Madeni paraların faydaları var."

Ancak insanların kripto tokenlar aracılığıyla daha fazla kripto token kazanmalarına yardımcı olma görevini üstlendi.

#iEarn'ün doğuşu

Cronje, Yearn'ın asıl niyetinin aslında çok basit olduğunu hatırlıyor. Kendine ait küçük bir stablecoin portföyü var ve bunu bir tasarruf hesabı gibi yönetmeye çalışıyor. "DeFi'nin yüzde doksanı bu protokollerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini çözüyor." Stablecoin tercihi, stabilcoin olmayan likidite havuzlarından kaynaklanabilecek kalıcı kayıplarla uğraşmaktan hoşlanmamasından kaynaklanıyor. Ona göre kripto para piyasasını anlamak çok karmaşık ve riskli.

4 Şubat 2020'de Medium'da iEarn'in (daha sonra Y.Earn oldu) lansmanı hakkında bir makale yazdı ve onu çevrimiçi hale getirmek için kişisel olarak nasıl binlerce dolar harcama yapmak zorunda kaldığını anlattı. Ayın sonunda lansman sürecinde karşılaştığı çeşitli engelleri anlatan başka bir makale yazdı. Zorluklara rağmen süreci "çok ilginç" buldu; her zorluk tüm ekosistemi daha da güçlendiriyordu.

Ancak gerçeklik çok geçmeden üzerine soğuk su döktü. Bir noktada, bir kullanıcı, ön uç sorunları nedeniyle büyük miktarda varlık alışverişi yaptıktan sonra zarara uğradı. Cronje, "#DeFi'yi Oluşturmak Gerçekten Berbat" başlıklı bir makale yazarak duygularını dürüstçe ifade etti: "Açıkçası berbat. Pahalı, topluluk çok düşman ve kullanıcılar kendilerini haklı hissediyor."

Topluluğun sürekli eleştirileriyle ve kullanıcıların gerçekçi olmayan beklentileriyle karşı karşıya kaldığı için yoğun bir baskı hissetti. Cronje, "7/24 teknik destek ve müşteri desteği sağlayan bir banka" olmak istemediğini anlamıştı.

#verimli tarım101

2019'da kripto piyasası derin bir ayı durumunda ve herkes yalnızca stabilcoinleri tutmaya ve pazarlık avcılığını beklemeye istekli.Bu nedenle, stabilcoinlerin risksiz değerlenmesi bariz bir taleptir. Başlangıçta yalnızca AAVE, Compound ve dYdX gibi döviz piyasaları borç vermede risksiz getiri sağlayabiliyordu.

iEarn, gelir optimizasyonunu otomatikleştirmek için ses getiriyor. Getiri optimizasyonu sayesinde kullanıcılar, özellikle kripto para birimlerinin daha müreffeh günlerinde, borç verme veya ticaret amacıyla kripto para birimlerini DeFi protokollerine yatırarak önemli miktarda gelir elde edebilir. Ancak "verim çiftçiliği" olarak bilinen bu stratejiden getiri bulmak zahmetli olabilir.

Araştırma firması Nansen, çoğu verim çiftçisinin iki ila üç gün sonra anlaşmalarından vazgeçtiğini buldu. Zamanlama çok önemlidir. En iyi verimi sağlayan çiftçiler tam olarak ne zaman birikeceklerini veya "acele edeceklerini" ve bir sonraki anlaşmaya ne zaman geçeceklerini bilirler. iEarn bu görevi otomatik hale getirerek kullanıcıların kripto para birimlerini kasa adı verilen akıllı sözleşmelerde birleştirmesine ve bunları dYdX, Aave ve Compound gibi protokoller arasında döndürmesine olanak tanır.

Ardından likidite teşvik savaşı başladı. Compound ilk önce COMP tokenıyla ateşleniyor. Ve likidite savaşı da başlıyor. Balancer'ı BAL takip etti, mStable MTA'yı piyasaya sürdü, Fulcrum BZX'i piyasaya sürdü ve Curve hâlâ CRV'yi açıklamayı bekliyor.

Ancak bu, verim çiftçiliğini daha karmaşık hale getiriyor ve basit kâr değiştirme kararları artık yeterli değil.

Yeni sürümün sonraki yinelemelerinde iEarn, Y.Earn olarak yeniden adlandırıldı ("Kazanıyorum" yerine "Sen kazanıyorsun") ve COMP'un piyasaya sürülmesinden bir ay sonra Cronje, Medium'da "Income Farming 101" yazdı ve getiri optimizasyonunun nasıl hale geldiğini heyecanla açıklıyor Stablecoin mevduatları aynı zamanda volatilite artış tokenları da kazandığında karmaşık hale gelir.

Likidite teşvik savaşı, yEarn'ün kilitli fonlarında büyük bir artışa neden oldu ve bu sadece yemek öncesi bir mezeydi. yEarn'ü gerçekten dev yapan şey, YFI'nin piyasaya sürülmesiydi.

#adil yayın

Tipik olarak proje kurucuları tokenlerin bir kısmını kendilerine saklıyorlar ancak Cronje'nin yaklaşımı çığır açıcı bir değişiklik. İlk tokenları tutmayan bir token dağıtım yöntemi olan Fair Launch adlı bir konsepti tanıttı. DeFi Pulse Metrics projesinden Scott Lewis şu yorumu yaptı: "Andre, sermayesiz bir proje başlatmanın yeni bir yolunu icat etti. Sadece bir şey inşa etmenin, sonra bir topluluk kurmanın ve sonra inşa ettiğiniz şeyi kullanmanın yeterli olduğunu kanıtlıyor. Geliri şu şekilde kullanırsanız: ekibe fon sağlarsanız DeFi projelerini başlatabilirsiniz."

17 Temmuz 2020'de Cronje, kendi büyüme tokeni YFI için planlarını açıkladı. Cronje'nin itibarı, kendisine jeton saklamadığı için hızla arttı. Yearn'da bazı havuzlarda likidite sağlayan herkes, ön madencilik, rezervasyon ve içerideki kişilere önceden bildirimde bulunmadan YFI tokenleri kazanma fırsatına sahip. Muhtemelen Bitcoin de aynı şeyi yapıyor, tek farkı mevduat yerine hash gücünü ödüllendiriyor, ancak yine de mesele, kaynakları belirli bir projenin en çok istediği katkılara ayırma meselesi.

Lewis, "Yearn tarafından başlatılan düzinelerce proje aynı şekilde başlatılmasından ilham aldı" dedi ve şöyle devam etti: "YFI'nin başarısı, inşaatçıların çalışmalarını yayınlamasının önündeki engeli önemli ölçüde azalttı."

AAVE'nin kurucusu Kulechov, ekibin sadece merkezi olmayan uygulamalardan zenginlik elde etmek için değil, aynı zamanda güncel kalmak için de tahsis yaptığını söyledi. "Birçok kurucu her zaman şunu düşünüyor: Ya yönetim beni desteklemek istemezse? Ya benden kurtulmak isterlerse? Bu korkuları var" dedi.

Sadece iki ayda hızla büyüyerek yaklaşık 1 milyar ABD dolarına ulaşan TVL, 4 ay sonra ise şaşırtıcı bir şekilde 7 milyar ABD dolarına ulaştı.YFI'nin fiyatı on binlerce kez artarak 40.000 ABD dolarına ulaştı. Bu çok büyük bir başarıydı.

#Eminence Fırtına

YFI'nin başarısı birçok insanı zengin etti.Bunun sonucunda piyasada Cronje kavramı ortaya çıktı.Twitter'daki sıradan bir beğeni bile ilgili para birimlerinin yükselmesine neden olabiliyor ve riskler de birikiyor.

Eylül 2020'de Cronje, oyun çoklu evreni için DeFi protokolü olarak tanımladığı Eminence adında yeni bir Web3 projesini duyurdu. Yatmadan bir gece önce Twitter'da belirsiz bir duyuru yayınladı (sadece sanat eserinin bir resmi, hiperlink yok).

Sabah güneşi odayı doldurdu.Cronje derin uykusundan uyandı ve onu şok eden bir haberle karşılaştı: Eminence'ın henüz bir kullanıcı arayüzü veya ön ucu olmasa da kullanıcılar projeye DAI'ye zaten 15 milyon dolar yatırmıştı. Gülmekten kendini alamadı ama kahkahası acıyla doluydu. Kullanıcılar onun açık kaynaklı akıllı sözleşmesini dijital ormanda buldular ve tokenları doğrudan sözleşmeye aktardılar.

Ancak bu iyi şans uzun sürmeyecek gibi görünüyordu. Aynı zamanda başka bir kullanıcı kodda bir güvenlik açığı keşfetti ve 15 milyon doların tamamını çaldı. Cronje isteksizce ekrana baktı, kalbi çelişkilerle doluydu. Kısa süre sonra gizemli kullanıcı, Yearn finans sözleşmesine 8 milyon dolar iade etti. Bu da işleri daha da kafa karıştırıcı hale getiriyor.

Eminence'in başarısızlığı toplumda büyük dalgalara neden oldu. Pek çok kişi Cronje'nin karar verme sürecini sorguladı ve suçladı, eksik ve test edilmemiş başvurusu yatırımcıların zarar görmesine neden oldu. Eminence'ın, takas edilemeyen tokenleri (NFT'ler) ticari kart oyunlarıyla birleştiren öncü bir proje olmasını bekliyordu. Oyunlara ve yeni şeyler keşfetmeye olan sevgisi, onu Twitter'da oyunla ilgili bilgileri açıklamaya itti ve hayranlarda çılgınca aramalara yol açtı.

Ancak ani bir kredi saldırısı 15 milyon doları yok etti ve Cronje'nin kalbi bu acı gerçekle delinmiş gibi görünüyordu.

Daha sonra yazdığı "DeFi ile İlişkimi Yorumlamak" başlıklı makalede Cronje şunları yazdı: "Bu sistemlerin açıklığı iki ucu keskin bir kılıçtır. Bunun hakkında daha fazla düşünmem gerekiyor." Görünüşe göre bu onun geleceğe dair kesin belirsizliğini gösteriyor, açık sistemlere dair derin anlayışını ve yansımasını da insanlara hissettiriyor. Dijital uzayın keşfi ve deneylerinde attığı her adım bize bilinmeyen dünyanın sonsuz olanaklarını ve zorluklarını gösteriyor gibi görünüyor.

"Bu değersiz jetonları bedava veriyoruz"

Merkezi olmayan finansın sürekli değişen dünyasında parlayan bir yıldız gibi görünen Andre Cronje'nin sıra dışı kişiliği ve öngörülemeyen yaratıcılığı, insanlar arasında sıcak bir konu haline geldi. Ancak her kahramanın arkasında bilinmeyen bir monolog, anlatılamaz bir kafa karışıklığı ve endişe vardır.

O çalkantılı Eylül ayında Andre, Chainlink'ten Sergey Nazarov ile canlı bir iletişim kurdu. Bu iletişimde ciddi bir şekilde şunları söyledi: "İnsanlar icat ettiğimiz yeni Ponzi şeması aracılığıyla göz alıcı zenginlikler elde ediyorlar. Yeni dolandırıcılık yönetim tokenlarıdır, biz dağıtırız Bu değersiz tokenleri ücretsiz olarak alıyorlar ve bazı nedenlerden dolayı insanlar bunları satın almaya istekli oluyorlar ve ardından bir sonraki insan dalgası takip edip önceki insan dalgasının tokenlarını satın alıyor. "

Andre'nin sözlerinden, alana son derece değerli yönetişim token'larına katkıda bulunmasına rağmen sektör ve kültür konusunda kararsız olduğu açıkça görülüyor. Bu gerçeğin çok iyi farkındaydı ve aynı zamanda da buna şaşırıyordu. Birisi ona YFI tokeninin neden bu kadar yüksek bir değere sahip olduğunu sorduğunda her zaman bundan kaçınmayı seçiyor.

Twitter profili, yaklaşımını kısa ve öz bir şekilde gösteriyor: "Üreterek test ediyorum." Burada "Üretim ortamı (Prod)", yazılım geliştirme yaşam döngüsünün son aşamasını ifade etmektedir. Birden fazla test ortamında cilalanıp iyileştirildikten sonra kod, bu aşamada gerçek kullanım ortamına maruz kalacaktır. Cronje, çalışma tarzını bu birkaç kelimeyle özetliyor: Merkezi olmayan finans (DeFi) alanında ortaya çıkan zorlukların üstesinden gelmek için hızlı bir şekilde yazılım çözümleri geliştiriyor ve çoğu zaman risk alanlar için dikkatli olma avantajını da beraberinde getiriyor. .

Bir zamanlar felsefesini bir tweet'te şöyle ifade etmişti: "Sorumluluk reddi: Yazılım geliştirdiğimde bu benim içindir. Onunla etkileşime geçmek istiyorsanız lütfen dikkatli olun, hatalar olacaktır. Arayüz hayatımı kolaylaştırmak içindir. Hata yaparım, anlamıyorsanız kullanmayın."

Bu birkaç cümlede Cronje, dünya görüşüne ve çalışma felsefesine bir pencere açıyor. Kendisi sabit kurallara bağlı bir programcı değil, yöntemlerinin geleneksel yazılım geliştirme ilkelerini altüst edebileceği anlamına gelse bile, sorunları çözmek için net bir amacı var. Onun dünyasında sorunlarla doğrudan yüzleşmek ve hızlı yanıt vermek, mükemmel bir test ortamında zaman kaybetmekten daha önemlidir.

Dikkatli düşünürseniz bu yöntemin Musk'ın beş adımlı çalışma yöntemiyle şaşırtıcı derecede tutarlı olduğunu göreceksiniz. Zaman geçtikçe her karar ve her eylem bir yapbozun parçası gibi oluyor ve Cronje'nin DeFi dünyasındaki benzersiz imajına dönüşüyor. Her dönemeç ve dönüş onun efsanevi hikayesine renk katıyor ve her yansıma onun sürekli ilerlemesinin itici gücü oluyor. Sonsuz dijital alemdeki yolculuğu henüz bitmedi.

Referans: